25 Nisan 2013 Perşembe

Erotizm ve Pornografi Üzerine Bir İncelememe


Bizi tahrik eden şey nedir? Bu soru aşırı öznel görünebilir, ancak dikkatli bakıldığında bir ortak nokta bulmak imkansız mıdır? Cinsel tatmin sözü bizi nerelere sürükleyebilir? Bir başka insanın üzerinde irade kullanmak, ya da bir başkasının iradesine teslim olmak da cinselliğin parçası sayılabilir mi? Nedir cinsel olanda bulduğumuz, tensel temasın verdiği hazzın kaynağı belirsiz bir yalnızlık duygusunu unutturması mı? Düşünmekten, endişeden, korkudan sıyrılıp hazza ve bedensel olana odaklanmanın bize verdiği özgürlük duygusu mu? Bir süreliğine ahlakı, görgü kurallarını, nezaketi, kısacası dışarıdan bize dayatılmış/öğretilmiş kuralları askıya alabilmek mi? Cinsel tatminden sonra partnerin o kadar da çekici gelmemesinin bir sebebi de, kurulu bir yasağın aşılmış olması olabilir mi? Erişebilmiş olduğun şey artık sana yasak değildir. Bu bağlamda cazibesini kaybetmiştir. 


Erotik olan, ima eder. Pornografi, gösterir. Günümüz toplumunda cinselliği ima etmek serbesttir ve sıkça da yapılır, mesela küfürle veya argoyla. Bir mısır cipsini iştahla ısıran rujlu dudaklar bir imadır. "69'u çok seveceksiniz" diye reklam yapan havayolu şirketi, bu sloganın bağlamlarından haberdardır. Parfüm reklamlarındaki görseller ve sloganlar..Dayanılmaz çekicilik. Çikolata reklamları ve cinsel haz. Bunları televizyonda gösterebilirsiniz. Çünkü ortada bir ürün pazarlanmakta ve bu ürün sizin çok temel ve içgüdüsel bir ihtiyacınızla özdeşleştirilmektedir. O ürünü almak demek bir nevi orgazm demektir. Ancak cinselliğin kendisini göstermek yasaktır. Pedagojik açıdan bu yasak bir bakıma doğrudur da. Ancak ürün pazarlama açısından pornografi uygun bir yol değildir. Çünkü pornografiyle arzunun tatmini daha kolaydır ve anlıktır. Sembolizm yoktur orada, zaten herşey ortadadır. O esnada bir ürün tanıtacak olursanız, muhakkak gözardı edilecektir. Dolayısıyla yapılması gereken, ürünü arzuyla tatminin arasında bir yere koymaktır. Pornografik bağlamda arzu tatmin edildikten sonra ürüne gerek yoktur zaten.  

İnternet denen devasa evrendeki içeriğin üçte birinin pornografik olduğu söyleniyor. Bakınız, erotik demedim. Gördüğüm ve bildiğim kadarıyla insanı gerçekten tahrik eden şey de ima değil, olayın kendisi. Elbette bunun istisnaları mevcuttur. Ancak porno endüstrisinin milyar dolarlarla ölçülen bir endüstri olması da tesadüf değildir. Playboy erotiktir. Hustler pornografik. Üzerlerini örtmüş ve yatakta yatan, sigara içen bir çifti televizyonda görebilirsiniz. Ancak cinsel organı göremezsiniz. 

İnsanoğlu seksle neden bu kadar kafayı bozmuştur peki? Bu hep böyle miydi? Cinsel olanla bu kadar meşgul olmamıza rağmen toplum içinde neden yalnızca yüzeysel imalara yer verebiliyoruz? Zizek'e göre, örneğin, pornografik olmayan bir filmde cinsel birleşme göstermek imkansızdır. Bu durum, kurguyu ters yüz edecek kadar kuvvetlidir. Ben buna pek inanmıyorum. Bruno Dumont'un bazı filmleri tam olarak bunu yapabilmektedir mesela. Cinselliği aşırı düşünmek, sürekli bastırıldığını ve bir yerlerden fışkırıp düzeni bozduğunu varsaymak, teorik olan herşeyin merkezine yerleştirmek, onu tabu yapmakla aynı şey bana kalırsa. 

Yasak olan, hayvansı olan, kirli olanla neden içiçedir cinsellik? Burada bedensel olanın keyfiliği, hoyratlığı ve kural tanımazlığı var. Dini olanla tam bir çelişki içindedir bedensel olan. Yine de bedeni düşünmeden, bedensel haz yaşamadan hayatta kalmanın biraz anlamsız olduğuna da inandırılmışızdır. Burada basit bir ikiyüzlülük mü var? Yine kendimize karşı dürüst olamadığımız, kendimizle yüzleşemediğimiz bir noktaya mı geliyoruz cinselliği düşününce? Cinsel hazzın aşırı önemliliği ile onun aşırı yasaklılığı arasında nasıl bir ilişki var?

Mesela neden birçok erkek, kadınların da en az kendileri kadar azgın olduğunu varsayar? Herhalde bir nevi suçluluk duygusunda kurtulmak ve reddedilmenin verdiği acıyı bir nebze olsun hafifletmek için. "Beni reddetmesinin sebebi arzu eksikliği olamaz" diye düşünüyoruz, çünkü bu arzu en doğal şey, herkeste bolca mevcut. Yani "ben toplum nezdinde sapık olamam, ya herkes sapık, ya da kimse değil". Buna nasıl inandırıldık, böyle bir inanca neden ihtiyaç duyduk? "Sapkın" olmanın yanlış tarafı neydi? Yoksa sahiden herkesin asgari bir azmışlığı var da bastırma/bastırılma oranı mı değişiyor?

Erotizm alt tarafı dikkat çeker. Pornografi ise çok daha ciddi bir tepkimeye (pozitif ya da negatif) yol açabilir. Erotik film sıkıcıdır ama izlenir. Porno ise fazla eğlencelidir, ve genelde sonuna kadar izlenmez, çeşitli sebeplerden ötürü. Erotizme topluca maruz kalırız, erotizmde toplum tarafından kabul gören bir taraf vardır çünkü. Pornografi biraz daha bireyseldir. 

Fight Club'da Tyler Durden'ın çocuk filmlerinin arasına pornografik kareler yerleştirmesi neden bu denli yıkıcıdır? Çocuklara cinselliği açıklamanın zorluğu, birçok sorunun cevabını büyüklerin de bilmiyor olmasından mı kaynaklanmaktadır? Çocuğun muhtemel bir "cinsel" yanlışı ya da algısı, ebeveynlerin bütün yanlışlarının bir uzantısı olarak mı okunacaktır? Cinsellik korku mu vermektedir, heyecan mı uyandırmaktadır, yoksa ikisini de aynı anda mı hissettirmektedir?

Konu cinsellik olunca yazının nerde başlayıp nerde biteceği belli olmuyor sanırım. Arzulu günler dilerim.


-Umut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder